Gözde Hatiboğlu Psikoterapist / Psikoloji Akademisi (Yeni)

/
Gözde Hatiboğlu Psikoterapist / Psikoloji Akademisi (Yeni)

Ev. En güvenli alanımız. İçinde her şeyimizi sakladığımız, bazen saklandığımız, dışarısı ne kadar kaotik olursa olsun içeride hep iyi hissettiğimiz, korunaklı, bize ait en temel alanımız.

Şimdi bu tanım ne kadar da değişti. Ev. En tekinsiz alanımız. Dışarının kaosu arttı ve evimizde de kaos yarattı. Güvensiz, huzursuz hissettiğimiz, her an bir şey olursa ne yaparım dediğimiz bir alan haline geldi. Deyim yerindeyse evlerimiz başımıza yıkıldı. Gerçekten de yıkıldı zaten. Tüm kaygıları taşıyabilecek bir alan değil maalesef bugünlerde evlerimiz. Temel güvenimiz ne kadar sağlam olursa olsun zorlandığımız bir halde bugünlerde evlerimiz.
Geçecek elbet. Her şey gibi bu da geçecek. Umuyorum ki bilimsel bilgiye inanarak yeniden inşa edilecek evlerimiz. İçinde yeniden güvende hissedeceğimiz, korkmadan hayatımızı sığdıracağımız hale gelecek. Oyun alanımız olacak yeniden. Tıpkı çocukların şartlar ne olursa olsun oynamayı sürdürdüğü gibi bizler de evlerimizde kendi oyunlarımızı oynamayı sürdüreceğiz.
Çocuklarımıza vereceğimiz en güvenli şey ev diyebiliriz belki. Çünkü ev; huzur içinde rüya görmemize olanak tanır. Düşleyebilme kapasitesine sahip olan çocuk kendisini nasıl var edebileceğini bilir. Kendi varlığını başka birine ihtiyaç duymadan güvenle kullanabilir.

Ev, bizi kapsayabilmek için sağlam olmalıdır. Çocuğun kendini rahat hissetmesini sağlayan sınırları çizerek güven vermelidir. Sert, dışarıya kapalı ve yalıtkan olmalıdır. Ama dış dünya ile bağı da koparmadan çocuğun etkinliklerini geliştirebilmesine olanak tanımak adına esnek ve açık olmalıdır. Tıpkı bu evin içinde çocuğa bunları sağlayan yeterince iyi anne baba gibi. Ruhsal yapımızın evi bedenimiz ise, evimiz de bize bedenimiz kadar doyum sağlayan bir alandır.

Diğer taraftan evi sahiplenmek içinde büyüdüğümüz aileyi sahiplenmektir. Çocuk, yakınlığı, mahremiyeti, sınırları, farklılıkları evin içinde öğrenir. Ev, ailesel bir bilinçdışı deposudur bir bakıma. Hem bizim bir parçamızdır hem de evde birlikte yaşadığımız ailenin bir parçasıdır. Dolayısıyla ev, duygusal yoğunluğu olan bütün anları birbirine bağlamaya olanak tanır. Bu yüzden eve dönmek, kaç yaşında olursak olalım eşsiz bir deneyimdir. Evin tüm duvarları, mobilyaları, tüm nesneleri bizi korur, muhafaza ederler.

Ev, geçmişin barındırdıkları ile geleceği yapılandırmayı sağlar. Çocuk, gün gelecek doğup büyüdüğü evden gidecektir veya taşınmalar olacaktır. Her taşınma ile bağımsızlaşmayı öğrenecek, anne baba evinden gidişin bir nevi provasını yapacaktır. Evden gitme vakti geldiğinde anne baba evinin orada olduğunu bilerek, tıpkı doğumla hayata gelişindeki o ilk yolculuktaki gibi gidebilecektir. Evden gitmek ruhsal olarak önemli bir süreçtir. Bağımsız olmak aslında kimseye ihtiyaç duymamak değildir. Başkalarına az da olsa ihtiyaç duyulmasının kabulüdür. Kanımca; olgun bir bağlılık içinde, ötekinin ihtiyacı olduğunda orada olduğunu bilen bir yetişkin için onu kapsayan güvenli bir evde büyümüştür diyebiliriz.

Liliput evleri ile çocuklarınıza sadece ahşap bir oyuncak vermiş olmayacaksınız. Onlara düşlemlerin, arzuların, duyguların içinde olduğu, başka bir şekilde söylersek duvarlarının, kapısının, pencerelerinin, eşyalarının ruha sahip olduğu bir oyun alanı vermiş olacaksınız. Büyüyüp bu küçük evinden taşınmak vakti geldiğinde de ilk macerasına atılmış olacak. Ruhsal bağlarını yeniden yapabilecek. Evle kurulan bağ ile aile bağları da karşılıklı bir ilişki içinde olacak. Nereye giderse gitsin, kaç yaşına gelirse gelsin eve dönmek hep yeni bir keşfe de olanak tanıyacak.

Ev, hepimizin o benim dediği yerdir, varlığıdır. Ev, kimliğin bütünleyici bir parçasıdır. Ait hissettiğimiz yerdir. Ev, bize eşlik eden ve yaşamamızı kolaylaştıran yerdir. Geçmişimizi, bağlarımızı hatırlatan, tüm anılarımızı özenle saklayan yerdir. Ev, kuşaklarötesi bir hikâyenin temsilidir. İki şey ev olmadan gelişemez; mahremiyetimiz ve sahiplik ihtiyacımız. Büyümenin hizmetinde olan iyi bir narsisizmin gelişmesi için eve ihtiyaç vardır. Bu nedenledir ki evden yoksun kalanlar acı çekmektedirler.

Gözde Hatiboğlu
Alpha Therapy Kurucu
IPD/Aday Psikanalist

Yazmaya başlayın ve aramak için Enter tuşuna basın.

Alışveriş Sepeti

Sepetinizde ürün bulunmuyor.